1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Zeytinliklerimizi Koruyalım, Doğamıza Sahip Çıkalım!

Zeytinliklerimizi Koruyalım, Doğamıza Sahip Çıkalım!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir Ziraat Mühendisi, çevre gönüllüsü ve uzun yıllardır bu toprakların ekolojik dengesini korumaya çalışan bir dernek başkanı olarak ifade ediyorum:

Zeytinliklerin “taşınması” meselesi, yalnızca bir yasal düzenleme değildir.
Bu durum, toprağın hafızasını, halkın haklarını ve doğanın dengesini ortadan kaldırma anlamına gelir.
Daha önce benzer bir yanlışı deneyimledik;
Orman Genel Müdürlüğü’nde geçirdiğim dönemlerde, Antalya bölgesinde maden sahalarının orman alanlarına müdahalesine tanıklık ettim.

Mevzuatta şöyle bir ifade geçiyor:

“Orman alanları, yıllık kira bedeli karşılığında madencilik faaliyetlerine açılabilir; ardından rehabilitasyon yapılır.”

Fakat uygulama gerçekleri farklıdır.

Maden çıkarıldıktan sonra alan çoraklaşır, rehabilitasyon ise sadece kağıt üzerinde kalır.
Orman Bölge Müdürlüğü’ne ödenen ücret, bir yeşil örtüyü geri getirmez.
Bu döngü, şehirde defalarca yaşandı.
Şimdi de aynı durumu zeytinliklerde yaşamamız bekleniyor.

Ancak unutulmamalıdır ki, Rehabilitasyon Ücreti, Vicdan Bedeli değildir.

Yeni düzenlemeyle zeytinliklerin, belirli bedellerle taşınabileceği ve madencilik faaliyetlerine açılabileceği konuşulmakta.
Bu, doğayı yok edip sonra unutarak halkı kandırmaktır.

Zeytin, rehabilite edilemez.
Zeytin, zamanla emekle büyüyerek değer kazanır; 100 yaşındaki bir zeytini 1 yaşındaki ile değiştirmek mümkün değildir.
Kök yer değiştirince, ruh kaybolur.

Doğal varlıklarımız “geçici” olarak kiralanamaz. Sermaye odaklı düşünmeyin. Sermayedarın siyaseti olmadığını yıllardır sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak dile getiriyorum.

Antalya gibi hassas bir ekosistemde, kıyılar, ormanlar ve tarım alanları geri dönüştürülebilir kaynaklar değildir.
Zeytin, orman gibi kendini koruyamaz; bunu sağlaması gereken hukuk, vicdan ve bilinçli siyasettir.

Bu topraklar için endişeli bir vatandaş olarak uyarıyorum:

  • Ormanların madencilik uğruna kalıcı olarak yok edilmesine,

  • Şimdi de zeytinliklerin aynı akıbete sürüklenmesine,

  • Ve tüm bunların “rehabilitasyon” bahanesiyle meşrulaştırılmasına karşıyız.

Bu konuda daha önce raporlar sunduk, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaptık ve sahada veri topladık.
Bugün de aynı kararlılıkla bu sürecin karşısındayız.

Meclis’te alınan her karar, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de etkilemektedir.
Zeytin; ekonomik bir varlık değil, medeniyetin bir sembolüdür. Biz, ‘Hiçbir şeyimiz yoksa zeytin ekmek yeriz’ diyen ataların torunlarıyız. Maden mi dediniz?
Barışın ve zor zamanların simgesi olan zeytin, aslında bir maden değerindedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Antalya Haberim ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.