1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Zehirli Mantarlar: Ölümcül Risklere Dikkat!

Zehirli Mantarlar: Ölümcül Risklere Dikkat!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bilinçsiz mantar tüketimi, hayatı tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor…

Dünya genelinde sayısız mantar türü mevcut ve bunların bir kısmı insan sağlığını ciddi ölçüde tehlikeye atmaktadır. Bu zehirli türler, yenilebilir mantarlarla benzerlik gösterdiği için amatör toplayıcılar tarafından yanlışlıkla tüketilebiliyor.

Zehirli mantarların etkileri, yalnızca birkaç saat içinde sindirim sistemine, karaciğere ve böbreklere zarar verebilirken, bazı türlerin etkileri günler sonrasında kendini gösterebiliyor.

Uzmanlar tarafından kesinlikle yenmemesi gereken en tehlikeli mantar türleri şu şekildedir:

1. ÖLÜM ŞAPKASI (Amanita phalloides)

Bu mantar türü, Avrupa’nın yanı sıra Kuzey Amerika, Asya ve Avustralya’da da yaygın bir şekilde bulunuyor. Amatoksin adı verilen son derece güçlü bir toksin içermektedir.

Amatoksin, vücutta protein sentezini engelleyerek karaciğer ve böbreklerde ciddi hasarlara yol açar. Düşük miktarlarda bile tüketilmesi ölümle sonuçlanabilir. Bugüne kadar rapor edilen mantar zehirlenmesi vakalarının yaklaşık yüzde 90’ı ölüm şapkasından kaynaklanıyor.

2. ÖLÜM MELEĞİ (Amanita bisporigera, Amanita virosa, Amanita ocreata)

Tamamen beyaz renkte ve şemsiye şeklini andıran bu mantar, amatoksin içerdiği için ölüm şapkası kadar tehlikelidir. Özellikle Kuzey Amerika’da sıkça görülen ölüm meleği mantarı, sadece bir adetinin tüketilmesiyle karaciğer yetmezliği ve ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.

3. CENAZE ÇANI (Galerina marginata)

Genellikle çürüyen ağaç gövdelerinde veya ağaç diplerinde yetişen bu mantar, görünüşü itibarıyla yenilebilir türlerle karıştırılabilecek kadar masum görünse de içerdiği amatoksin nedeniyle son derece tehlikeli bir yapıya sahiptir.

Karaciğer ve böbreklerde kalıcı hasara yol açabilir ve bazı uzmanlara göre zehirlilik düzeyi ölüm şapkasını bile aşabilir.

4. ÖLÜMCÜL ÖRÜMCEK MANTARI (Cortinarius orellanus ve Cortinarius rubellus)

Bu mantar türleri orellanin adlı bir toksin içerir. Bu zehir, böbreklerde yavaş ama kalıcı hasara neden olur. Semptomlar genellikle geç başlar (bazı durumlarda 2-3 hafta sonra) ve bu durum tanının konulmasında zorluk çıkarabilir.

Başlangıçta grip benzeri belirtiler göstermesi, yanlış teşhis edilme olasılığını artırır. Ancak gecikmeden müdahale edilmediğinde böbrek yetmezliği gelişebilir.

Doğadan toplanan mantarların yalnızca görünüşlerine bakılarak tüketilmemesi gerekmektedir. Toksin içeren birçok tür, pişirme veya kurutma gibi yöntemlerle zararsız hale getirilmez.

Özellikle “bir lokmadan bir şey olmaz” anlayışı, yıllar içinde birçok zehirlenme ve ölüm vakasına yol açmıştır.

Ne Yapmalı?

Doğada bulunan mantarlar, uzmanlar tarafından tanımlanmadan kesinlikle toplanmamalı veya tüketilmemelidir. Şüpheli mantar tüketimi durumunda, belirtiler görülmese bile vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Mantar tüketimi sonrası ishal, mide bulantısı, baş dönmesi, kas ağrısı veya grip benzeri semptomlar görüldüğünde zehirlenme olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Doğada serbestçe yetişen mantarların görünümüne güvenmek son derece risklidir. Amatoksin ve orellanin içeren türlerin tüketilmesi ölümcül sonuçlar doğurabilir. Sağlık uzmanları, bu tür mantarların kesinlikle tüketilmemesi ve yalnızca güvenilir kaynaklardan temin edilen mantarların tercih edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Antalya Haberim ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.