Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye’de 15-29 yaş arası gençlerin %25,9’u ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor. Bu oranın, Avrupa Birliği ortalamasının (%11) iki katından fazla olduğu gözlemleniyor. Türkiye, son yıllarda bu alanda kısmi bir iyileşme kaydetmiş olsa da, 2015’teki %27,9 seviyesinden yalnızca küçük bir düşüş yaşandı. Pandemi döneminde %32 ile zirveye ulaşan oran, hâlâ önemli bir yapısal sorunun varlığına işaret ediyor.
TOPLUMSAL ROLLER KADINLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Genç kadınlar, bu kopukluktan en fazla etkilenen grup olarak dikkat çekiyor. Özellikle 25-29 yaş grubundaki kadınların NEET oranı, erkeklere göre iki kat daha yüksek. Aile içindeki roller, çocuk bakımındaki sorumluluklar, eğitime ulaşımda yaşanan zorluklar ve geleneksel toplumsal kalıplar, kadınların eğitim ve iş hayatına katılımını kısıtlayan faktörler arasında yer alıyor.
KIRSALDA TEHLİKE DAHA BÜYÜK
Eurostat verileri, kırsal bölgelerde yaşayan gençlerin NEET grubuna dahil olma olasılığının, şehir merkezlerine kıyasla çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, taşra bölgelerindeki eğitim altyapısının yetersizliği ve sınırlı iş fırsatlarıyla doğrudan ilişkilendiriliyor.
EĞİTİM KURTARICI FAKTÖR
NEET oranlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri eğitim seviyesi olarak öne çıkıyor. İlkokul veya ortaokul mezunu gençlerde NEET oranı %30’a yaklaşırken, üniversite mezunlarında bu oran %8’in altına düşüyor. Bu durum, gençlerin sistem içinde tutulması için eğitime erişimin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
AVRUPA HEDEFİNE ULAŞIYOR, TÜRKİYE GERİDE KALIYOR
AB ülkeleri, 2030 hedefi doğrultusunda NEET oranını %9’un altına indirmeyi planlarken, Türkiye bu hedefin oldukça gerisinde kalmış durumda. İsveç, Hollanda, Almanya gibi ülkeler ise bu hedefi şimdiden yakalamış bulunuyor.