Antalya’da Attolos Anıtı önünde toplanan Halk Evleri üyesi kadınlar, kadınların maruz kaldığı her türlü şiddete karşı güçlü bir ses yükseltti. Üyelerden Naz Ulusoy, “Devlet, bakım yükünü aile politikalarıyla kadınların sırtına yüklüyor. Temizlik, yemek, çocuk ve hasta bakımı gibi görevler tamamen bizim üzerimizde. Asgari ücret, açlık sınırının altında kalırken, yaşam kadınların ücretsiz emeğiyle döngü halinde sürüyor. Üstü örtülmesine izin vermiyoruz. Görünmeyen emeğimizin sesini duyuruyoruz. Yoksulluk giderek artıyor. Boş kalan pazar arabasını, kaynamayan tencereyi, çocukların beslenme çantasını sürekli biz düşünüyoruz. Bizi ucuz iş gücü olarak gören iktidar, Orta Vadeli Plan çerçevesinde Aile On Yılı’nı dayatıyor. Çünkü kadınlar, aile içindeki sorumluluklar nedeniyle güvenceli işlerde çalışmakta zorlanıyor. Üzerimize yıkılan bakım yükü sebebiyle esnek, güvencesiz çalışmaya mecbur kalıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Bizi yoksullaştıranlara sesleniyoruz: Tencere boş kaldıkça, bizler güvencesizliğe mahkum oldukça, sizlerin saraylarında rahat bir yaşamınız olmayacak” ifadelerini kullandı.
“DAHA ÇOK ÇOCUK DİYORLAR”
Doğum teşviklerinin yetersizliğine dikkat çeken Ulusoy, “Sermaye, daha fazla iş gücü için bizlere daha çok çocuk doğurmamızı istiyor. Kaç çocuk doğuracağımıza karışmakla kalmıyor, nasıl doğuracağımıza da müdahale ediyorlar. Doğum teşviği adı altında sağlanan destek, bebek bezine bile yetmiyor. Ücretsiz kreş imkanı yok, eğitime ulaşımda maddi engeller var. Tüm bu sorunların yükü en fazla kadınların omuzlarında. Bedenlerimiz, bir yandan nüfus politikalarıyla baskı altına alınırken, diğer yandan genel ahlak anlayışıyla ne giyip giyeceğimize müdahale ediliyor. 11. Yargı Paketi ile özgürlüğümüz, kimliğimiz ve hayatlarımız tehdit altına alınıyor. LGBTİ+ bireylere yönelik nefret yasalaştırılmak isteniyor. İktidarın 11. Yargı Paketi ve aile yılı politikalarıyla özgürlüğümüzü, hayatlarımızı ve onurumuzu çalmalarına izin vermeyeceğiz. Aileniz ve genel ahlak anlayışınız sizin olsun; biz direnişi tercih ediyoruz” şeklinde konuştu.
“DİYANET ELİYLE MEŞRULAŞTIRILIYOR”
Diyanet İşleri’nin kadınlar üzerindeki baskısına dikkat çeken Ulusoy, “Hayatlarımızı, emeğimizi ve bedenlerimizi tahakküm altına alan aile politikaları, dinci gericilikle Diyanet aracılığıyla meşrulaştırılıyor. Aile ve nüfus 10 yılı Diyanet’in merkezinde yer alıyor. Nafaka, miras ve kürtaj haklarımıza yönelik saldırılar Diyanet fetvalarıyla destekleniyor. Cemaatler ve tarikatlar, kamusal alanlarda yaşam biçimlerimize müdahalede bulunuyor. Feminist laiklik bayrağını yükseltmeye devam ediyoruz ve dinci gericiliğin hayatlarımızı kuşatmasına karşı uyarıyoruz: Hayatlarımızdan elinizi çekin! Koşarak kaçtığınız mahalleleri ve başınıza gelenleri unutmayın. Her gün kadınlar, erkek şiddetiyle katlediliyor. Çünkü aileyi koruma adı altında oluşturulan politikalar, nafaka haklarımızı gasp ederek bizi şiddete açık hale getiriyor.”

“HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
Cezaların yetersizliği nedeniyle kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını ifade eden Ulusoy, “Cezasızlık politikaları, kadın katliamlarının boyutunu artırıyor. Kadın ölümleri etkin bir şekilde soruşturulmuyor. Koruma tedbiri kararlarına rağmen, öldürülen ve şiddetten korunmak için sığındığı karakollardan kovulan kadınlar var. Kadınlar öldürülmesin diye önlem alınmıyor. 6284 sayılı kanun etkin bir şekilde uygulanmıyor. Erdoğan “Aile On Yılı” derken; kadınların yüzde 80’i en yakın erkekleri tarafından şiddete uğruyor veya öldürülüyor. Yaşamlarımızı kutsal ailenize feda etmeyeceğiz. Feminist öz savunmamızla, dayanışmamızla birbirimizi yaşatacağız! Kutsal aileniz sizin, yaşamlarımız bizim. Kutsal aile örtüsünü kaldırıyoruz. Sokaklarda, meydanlarda yoksulluğu, erkek şiddetini, emek sömürüsünü ve güvencesizliği ifşa edeceğiz. Kadın düşmanlarını mor boyalarımızla deşifre etmeye devam ederken, mahallelerde, kampüslerde ve işyerlerinde dayanışmamızı güçlendirerek birbirimizin elini bırakmayacağız. Tüm kadınlara çağrımızdır: Mücadeleyi birlikte büyütelim, aile yılına karşı isyan yılını birlikte örgütleyelim. Kutsal aile örtüsünü birlikte kaldıralım” şeklinde konuştu.




