Havuzda eğlenceli bir zaman geçirmek istiyorsanız, sağlığınızı riske atmamak için dikkatli olmalısınız…
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte serinlemek ve eğlenceli dakikalar geçirmek isteyenler için yüzme havuzları popüler bir tercih haline geliyor. Ancak uzmanlar, hijyen kurallarına uyulmayan havuzların bazı cilt hastalıkları açısından ciddi tehlikeler barındırdığını vurguluyor.
TEMİZ OLMAYAN HAVUZLAR ENFEKSİYON RİSKİ TAŞIYOR
Özellikle kalabalık, sık kullanılan veya düzenli olarak temizlenmeyen havuzlar; bakteri, mantar ve virüslerin üremesi için uygun zemin oluşturuyor. Bu mikroorganizmalar, cilt yoluyla bulaşarak enfeksiyonlara yol açabiliyor ve uzun süreli tedavi gerektirebiliyor.
Uzman dermatologlar, havuzlardan bulaşan cilt enfeksiyonlarının sadece bireysel sağlığı tehdit etmekle kalmayıp, aynı ortamı paylaşan diğer kişilerin sağlığını da riske attığını belirtiyor. Bu bağlamda, hem kişisel hijyen kurallarına uymak hem de havuzun hijyenik durumunu kontrol etmek büyük önem taşıyor.
HAVUZLARDAN BULAŞABİLEN CİLT HASTALIKLARI
1. MANTAR ENFEKSİYONLARI
Sıcak ve nemli ortamlar, mantarların yayılması için uygun koşullar sunuyor. Bu nedenle özellikle çıplak ayakla havuz kenarlarında, soyunma kabinlerinde veya duş alanlarında yürümek, ayak mantarı riskini artırıyor.
Mantar enfeksiyonları genellikle kaşıntılı, kızarık ve pullanma eğiliminde döküntülerle kendini gösteriyor. Tedavi edilmediğinde hızla yayılabiliyor.
2. FOLİKÜLİT
Sıcak havuz döküntüsü olarak bilinen folikülit, genellikle Pseudomonas aeruginosa bakterisinin neden olduğu bir enfeksiyon olarak ortaya çıkıyor.
Ciltte sivilceye benzer, kaşıntılı ve ağrılı döküntüler ile kendini gösteriyor. Özellikle düşük klor seviyesine sahip ya da yeterince dezenfekte edilmeyen havuzlarda bulaşma riski artıyor.
3. SİĞİL
İnsan papilloma virüsü (HPV) kaynaklı siğiller, genellikle ayak tabanlarında meydana geliyor ve havuz zeminine çıplak ayakla temas yoluyla bulaşabiliyor. Dirençli bir virüs olduğu için tedavisi uzun sürebilir ve bulaşıcıdır.
4. MOLLUSKUM KONTAGİOZUM
Bu viral cilt enfeksiyonu, genellikle çocuklarda görülse de yetişkinlerde de bulaşma riski taşır. Küçük kabarıklıklarla kendini gösterir.
Direkt havuz suyu aracılığıyla bulaşmasa da, ortak kullanılan havlular, şezlonglar ve hijyenik olmayan yüzeylerle temas sonucu kolayca yayılabilir.
5. KONTAKT DERMATİT
Havuz sularında kullanılan dezenfektanlar, klor ve diğer kimyasal maddeler bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Kontakt dermatit; kızarıklık, kaşıntı, kuruluk ve yanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle hassas cilde sahip bireyler bu tür reaksiyonlara daha duyarlıdır.
HAVUZA GİRMEDEN ÖNCE VE SONRA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1. HAVUZUN TEMİZLİK BELGELERİNİ KONTROL EDİN
Halk havuzlarının su analizleri düzenli olarak yapılmalı ve bu denetimlerin belgeleri görünür bir yerde bulundurulmalıdır.
Haftalık klor seviyesi ölçümleri ve mikrobiyolojik testler, havuzun hijyenik olup olmadığını anlamada önemli bir gösterge teşkil eder.
2. DUŞ ALIŞKANLIĞI EDİNİN
Havuza girmeden önce duş almak, vücut yüzeyindeki ter, kozmetik ürünler ve kirlerin havuza bulaşmasını önler.
Havuzdan çıktıktan sonra duş almak ise cilt yüzeyinde kalmış olabilecek mikroorganizmaların temizlenmesini sağlar.
3. KİŞİSEL EŞYALARINIZI BAŞKALARIYLA PAYLAŞMAYIN
Terlik, havlu ve mayo gibi kişisel eşyaların başkalarıyla paylaşımı enfeksiyon riskini artırır. Özellikle ortak alanlarda kullanılan tekstil ürünleri, virüs ve mantarların yayılmasına neden olabilir.
4. ÇIPLAK AYAKLA DOLAŞMAKTAN KAÇININ
Havuz çevresinde, soyunma kabinlerinde ve duş alanlarında kişisel terlik kullanılmalıdır. Bu, mantar ve siğil gibi enfeksiyonların bulaşma ihtimalini azaltır.
5. ISLAK KIYAFETLE DOLAŞMAKTAN KAÇININ
Islak mayo veya bikini, cildin nemli kalmasına ve mantarların kolayca üremesine yol açar. Havuza girdikten sonra kıyafetlerinizi en kısa sürede kuru olanlarla değiştirmek, bu riski azaltacaktır.
6. AÇIK YARA İLE HAVUZA GİRMEYİN
Vücutta kesik, çizik veya egzama benzeri açık lezyonlar varsa havuza girilmemelidir. Bu bölgeler enfeksiyona daha açıktır ve diğer kişilere hastalık bulaştırma riski taşır.
Gözle görülmeyen mikroorganizmalar; yeterince dezenfekte edilmemiş ve klor seviyesi düzenlenmemiş havuzlarda rahatlıkla çoğalabilir. Bu nedenle estetik görüntüden ziyade, suyun mikrobiyolojik ve kimyasal analizlerinin yapılmış olması esas alınmalıdır.
