Resmî Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeye göre, elektrik tüketiminde uygulanan kademeli tarifeler değişikliğe uğradı. Bu düzenleme ile birlikte, mesken aboneleri ve apartmanların ortak kullanım alanları için belirlenen yıllık tüketim sınırı 5 bin kilovatsaatten 4 bin kilovatsaate indirildi.
ANTALYA’YI DAHA FAZLA ETKİLEYECEK
Yıllık tüketimi 4 bin kilovatsaatin üzerinde olan abonelerin artık daha yüksek tarifeden fatura ödeyeceğini belirten TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesi Başkanı Şaban Tat, “Bu durum, faturası yaklaşık 984 TL ve üzeri olan vatandaşların daha fazla ödeme yapmasına neden olacak. Özellikle yaz aylarında elektrik tüketiminin arttığı Antalya gibi sıcak iklim bölgelerinde bu değişiklik yurttaşları olumsuz etkileyecektir. Yazın soğutma sistemlerinin, kışın ise aydınlatma ve ısınma için elektrik kullanımının artmasıyla birlikte 4 bin kilovatsaat sınırının aşılması kaçınılmaz hale geliyor” şeklinde konuştu.
“ENERJİ YOKSULLUĞUNU DERİNLEŞTİRECEK”
Başkan Tat, düzenlemenin enerji tasarrufu sağlamaktan çok, geniş bir kesimin elektrik faturalarına doğrudan zam anlamına geldiğini vurguladı. “Elektrik enerjisi, artık temel bir ihtiyaçtır; barınmanın, güvenliğin ve sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle enerji politikaları, piyasa mantığıyla değil, kamusal yarar ve sosyal adalet ilkeleriyle oluşturulmalıdır. Kademeli tarife sistemi, gelir dağılımı ve bölgesel iklim farklılıkları dikkate alınmadan uygulandığında, enerji yoksulluğunu derinleştirir ve dar gelirli yurttaşları zor durumda bırakır. Antalya gibi turizm ve hizmet sektörünün yoğun olduğu şehirlerde, birçok aile zaten yüksek konut giderleriyle mücadele etmektedir. Yeni düzenleme, bu yükü daha da artıracaktır” dedi.
“ENERJİ LÜKS DEĞİL TEMEL YAŞAM HAKKIDIR”
Başkan Tat, düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. “TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, bu düzenlemenin yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz. Hane halkının yaşam koşulları ve bölgesel tüketim farklılıklarının dikkate alınarak daha adil bir enerji politikası oluşturulmalıdır. Enerji, bir lüks değil, herkesin erişebilmesi gereken temel bir yaşam hakkıdır” şeklinde konuştu.
