Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, Manavgat ilçesindeki hayvan parkından kaçan Zeus isimli aslanın Süleyman Kır (53) adlı vatandaşı yaralamasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Karabayoğlu, “O aslanın, o parktan hiçbir şekilde kaçmaması gerekiyordu. Görünen o ki, yeterli tedbirler alınmamış ve bu nedenle hayvan oradan kaçabilmiş. En büyük sorun bu” ifadelerini kullandı. Ayrıca aslanın vurularak öldürülmesine yönelik tepkilere de değinen Karabayoğlu, uygulamanın etik yönlerinin sorgulanmasının anlaşılabilir olduğunu, ancak olay anındaki tehlikenin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

‘SAKİNLEŞTİRMEK KOLAY DEĞİL’

Vahşi hayvanların sakinleştirilmesinin kolay olmadığını belirten Karabayoğlu, “Bunlar son derece güçlü hayvanlar ve içgüdüleriyle hareket ederler. İnsanı hem av hem de tehdit olarak algılayabilirler. Saldırdıklarında sonuçlar ölümcül olabilir. Vatandaşımız bu durumda çok ucuz kurtulmuş. Böyle bir hayvanı kontrol altına almak ve sakinleştirmek sanıldığı kadar basit değil” dedi.

‘ÇOK DAHA AGRESİZ VE SALDIRGAN OLABİLİYORLAR’

Kamuoyunda “uyutulabilirdi” şeklindeki yorumlara da yanıt veren Karabayoğlu, pratikte bunun her zaman mümkün olmadığını ifade etti. Hayvanın agresifleşeceğine dikkat çeken Karabayoğlu, “Filmlerde olduğu gibi hayvana bir iğne yapınca hemen uyumaz. Aksine, madde verildikten sonra uyuyana kadar geçen süre zarfında daha da agresif ve saldırgan hale gelebilir. Bu nedenle oradaki ekipler, hayvanın daha büyük zarar vermesinden endişe ederek bu kararı aldılar” dedi.

‘OLAY OLDUKTAN SONRA TEPKİ GÖSTERİLİYOR’

Aslanın görüntülerinin dikkat çekici olduğunu aktaran Karabayoğlu, hayvanın sağlık durumunun zayıf olduğunu belirtti. “Bir aslanın günde yaklaşık 30 kilo et yemesi gerekiyor. Bu hayvanlara uygun diyet hazırlanmalı ve veteriner kontrolünde beslenmelidir. Fotoğraflarda gördüğümüz hayvanlar zayıf, bu da bakımlarının yetersiz olduğunu gösteriyor. Vahşi hayvanların kafeste değil, doğal ortamlarında yaşaması gerekiyor. Ne yazık ki bizde olay olduktan sonra tepki gösteriliyor ve önlem alınıyor. Başından itibaren bu tarz yerlerin ruhsatlandırılmaması ya da en azından sıkı denetlenmesi gerekiyor. Profesyonel ekiplerin hazır bulundurulması ve bu hayvanların insanlara ve kendilerine zarar vermeden kontrol altına alınabilmesi şart” şeklinde konuştu.

‘KAFESLER YAŞAM ALANLARINA UYGUN DEĞİL’

Karabayoğlu, asıl sorunun vahşi hayvanların doğal ortamlarından koparılması olduğunu belirterek, “Veteriner hekimler olarak bu tür yerlerin varlığına karşıyız. Ne kadar düzgün yapılsalar da hayvanların doğal yaşam alanına uygun olmadıkları için ciddi problemler ortaya çıkıyor. Hayvanlar uzun süre kapalı kaldıklarında psikolojik sorunlar yaşayabiliyor ve bu durum zamanla saldırganlığa dönüşebiliyor” ifadelerini kullandı.

Murat Karabayoğlu, bu tür parkların Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü gibi kurumlar tarafından ruhsatlandırıldığını belirterek, “Ruhsatlı olabilirler ama bu hayvanları doğal ortamlarından koparıp sergilemek etik değildir. Hayvanların sergilenmek için değil, özgür yaşamak için var olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Bizim duruşumuz net; bu alanlar hiç kurulmasa, bu tür olaylar da yaşanmaz” şeklinde konuştu.