Mimarlar Odası Antalya Şubesi, deprem ile ilgili önemli bir duyuru gerçekleştirdi. Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, şehirlerin bütünsel planlama ilkelerine uygun olarak ele alınmamasının Antalya’nın her türlü afete karşı daha hassas hale gelmesine yol açtığı belirtildi. Açıklamada, büyük yıkımlara ve geri dönüşü olmayan kayıplara neden olan kentleşme ve yapılaşma politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği ifade edilerek, “Devlet, tüm vatandaşlara eşit, sağlıklı ve güvenli yaşam koşulları sağlamakla yükümlüdür. Afet ve kriz koşullarında etkili iyileşme süreçleri yalnızca bilimsel ilkelere dayanan, toplum yararını gözeten politikalarla mümkün olabilir.” denildi.
YETERİ ADIMLAR ATILMADI
Şube yönetimi, geçmişte yaşanan her deprem öncesi ve sonrasında benzer uyarılarda bulunduklarını hatırlatarak, bu uyarıların çoğu zaman yalnızca basında yer bulduğunu ve karar vericiler tarafından gerekli adımların atılmadığını vurguladı. Açıklamada, “Sayın Bekir Kumbul dönemi hariç tutulursa, kentimizdeki belediyelerin deprem ve riskleri konusunda kayda değer bir çalışma yürüttüğünü söylemek güçtür.” ifadeleri yer aldı.
YETERİNCE BİLGİLENDİRİLDİ
Açıklamada, “Son dönemde ilçe belediyelerinin deprem ve afet çalışmalarında olumlu ancak parçalı adımlar atıldığı gözlemlense de, kentimizdeki en önemli çalışma; 2021 yılında Sayın Valimiz başkanlığında, AFAD Antalya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanan Antalya İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) olmuştur. Bu planda belediyelere ve çeşitli kamu kurumlarına önemli görevler verilmiştir. 2022 yılı sonuna kadar tamamlanması gereken bu görevlerin bir kısmının hala tamamlanmamış olması ve kamuoyunun bu konuda yeterince bilgilendirilmemesi endişe vericidir.” denildi.
ACİLEN GÜNCELLEMESİ GEREKİYOR
AFAD ve belediyelere yönelik çağrıda bulunan Mimarlar Odası Antalya Şubesi, bu plan çerçevesinde gerçekleştirilen faaliyetlerin kamuoyuna açıklanmasını talep etti. Mimarlar Odası Antalya Şubesi, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, Kumbul döneminde hazırlanmış jeolojik etüt raporu ve ekleri ile bölgede daha sonra hazırlanan ada ve parsel ölçekli jeolojik etüt raporlarını dikkate alarak acilen güncelleme yapması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
AÇIK BİÇİMDE ANLATILMALI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin son beş yıldır uyguladığı Hızlı Tarama Yöntemi’nin örnek teşkil ettiğini belirten Mimarlar Odası Antalya Şubesi, “Bu yöntemle İstanbul’da 300’ün üzerinde binanın, deprem olmasa dahi yıkılabilecek nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Kentimizde de benzer nitelikte yapıların bulunabileceği açıktır. Bu nedenle, Antalya’da da hızlı tarama çalışmalarının başlatılması önem arz etmektedir. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi ile iş birliği yaparak bu yöntemi uygulamaya başlamalı; bunun riskli yapı tespiti değil bir ön değerlendirme olduğu halka açık biçimde anlatılmalıdır.” dedi.
AYRILMAZ BİR PARÇASI
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı Deprem Master Planı çalışmasının bir an önce tamamlanması gerektiğini ifade ederek, vatandaşlara destek mekanizmasının güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Mimarlar Odası Antalya Şubesi, “Ulusal ve uluslararası uzman görüşleri ile meslek odalarının katkıları bu sürecin ayrılmaz bir parçası olmalıdır.” açıklamasında bulundu.
ÖRNEK MODELLER ÜRETMELİDİR
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, “Antalya Büyükşehir Belediyesi, deprem sonrası yapılan yardım kampanyalarının önemini göz önünde bulundurarak, deprem olmadan önce de kentin tarihi ve doğal değerlerini güçlendiren, ulusal ve uluslararası kaynak yaratabilecek örnek modeller üretmelidir. Depremin kentimiz için ne denli ciddi bir tehdit olduğu artık gecikmeden anlaşılmalı ve gereğinin yapılması şarttır.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
