Dün gece yaşanan bir sarsıntının ardından Antalya’da hareketli saatler yaşandı. Bugün saat 13.21’de Aksu–Topallı merkezli 4,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi, bu depremin yaklaşık 95 kilometre derinlikte gerçekleştiğini açıkladı. İlk otomatik çözümlemelerde AFAD ve Kandilli arasında lokasyon ve derinlik verilerinde bazı farklılıklar gözlemlense de, yapılan detaylı analizlerle depremin derin odaklı bir sarsıntı olduğu kesinleşti.
DEPREMİN ARDINDAN RESMİ VERİLER NETLEŞTİ
Deprem, çevre ilçelerde de hissedildi ve kısa süreli paniğe yol açtı. İlk değerlendirmeler sonucunda herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadığı bildirildi. AFAD ve Kandilli ekipleri, otomatik ölçümlerin güncellenmesiyle depremin konumu ve derinliği hakkında kesin bilgileri kamuoyuna aktardı. Uzmanlar, derin odaklı depremlerin yüzeyde oluşturduğu etkinin sığ depremlere göre farklılık gösterebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
GÖZLER YENİDEN NACİ GÖRÜR’ÜN UYARILARINA ÇEVRİLDİ
Sarsıntının ardından kamuoyunda Prof. Dr. Naci Görür’ün Şubat 2025’teki uyarıları hatırlandı. Görür, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu “Yeni Bir Sayfa” programında Antalya’nın maruz kalabileceği deprem risklerini detaylı bir şekilde açıklamıştı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan’ın, 6 Şubat depremleriyle ilgili yaptığı açıklamalar o dönem Antalya Körfez Gazetesi’nin manşetine taşınmış ve bugün yeniden gündeme gelmiştir.
GÖRÜR’ÜN ŞUBAT AYINDAKİ DEĞERLENDİRMESİ
“Gelin Antalya’yı depreme dirençli bir kente dönüştürelim” diyen Prof. Dr. Naci Görür, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Antalya’yı tehdit eden üç fay var. Antalya çok yönden deprem etkisinde kalabilecek kaynaklara sahip. Güneyde denizden geçen Helen-Kıbrıs yayı, ülkenin en büyük deprem üreten fay hattıdır ve Körfeze çok yakındır. Burada önemli bir hareket olduğunda Antalya bundan etkilenir. Batık kıyılarımız da bu durumdan etkilenecektir. Batısında ve doğusunda normal faylar ve büyük faylar mevcuttur. Eğridir, Burdur yönünde benzer yapılar bulunmaktadır. Bir belediye başkanının öncelikle bilmesi gereken şey, ‘Benim kentimi tehdit eden faylar nelerdir?’ sorusunu yanıtlamaktır. Bunları araştırmalı ve anlayarak, bu fayların memleketime nasıl zarar verebileceğini ve bunu nasıl engelleyebileceğini belirlemelidir.”
“YÜZDE 30’LUK KISIM RİSK TAŞIYOR”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan, Antalya’da yapı stokunun büyük bir kısmının 2000 yılı öncesinde inşa edildiğini ve bu yapıların yüzde 30’unun risk içerdiğini vurguladı. Akdoğan, kentsel dönüşüm süreçlerinin yavaş ilerlediğini ve yapıların güçlendirilmesine acilen ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Akdoğan, “Bugün Antalya’da mevcut yapı stokunun yüzde 30’unun riskli olduğu öngörülüyor. Ancak bu yapıları yıkıp yeniden yapmak yerine, yapı güçlendirme seçeneğini değerlendirmeliyiz. Bu yöntem, maliyet ve zaman açısından daha avantajlıdır. Asıl mesele, riskleri ortadan kaldırmaktır. Ne yazık ki kamuoyunda bu konuda yeterli bir farkındalık ve talep bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.
ANTALYA’NIN RİSK TABLOSU VE YÖNETİM SORUMLULUKLARI
Uzmanlar, Antalya’nın çeşitli kaynaklardan gelen deprem etkisine açık olduğunu belirtiyor. Kentin güneyinde bulunan Helen-Kıbrıs yayı, Akdeniz’in en aktif sismik kuşaklarından biri olarak biliniyor. Kıyı boyunca görülen tektonik hareketlilik, Antalya’nın doğu ve batı kesimlerinde bulunan normal faylarla birleşerek risk profilini genişletiyor. Bu nedenle, kentsel planlamada zemin etütleri, yapı stokunun incelenmesi ve güçlendirme programlarının uygulanması zorunlu adımlar olarak öne çıkıyor.
KURUMLARDAN ANINDA BİLGİLENDİRME
Depremin ardından AFAD ve ilgili kurumlar, vatandaşlara resmi uyarı ve bilgilendirmelerde bulundu. Ekiplerin saha çalışmalarına başladığı duyuruldu. Olası artçı sarsıntılara karşı tedbirli olunması gerektiği vurgulandı. Acil durum iletişim hatları ve toplanma alanlarıyla ilgili bilgilere erişimin yeniden hatırlatılması yapıldı.
SON GELİŞMELER VE BEKLENEN AÇIKLAMALAR
AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin saha gözlemleri ve teknik incelemeleri devam ediyor. Bölgedeki güncel durum, kurumların açıklamaları doğrultusunda kamuoyuyla paylaşılacak. Uzmanların değerlendirmeleri, resmi veriler ışığında ilerleyen saatlerde netlik kazanacaktır.
