Antalya Müzesi’nin yıkım kararına karşı tepkiler devam ediyor. Geçtiğimiz gün müze önünde çok sayıda sivil toplum kuruluşu, sendika, siyasi parti ve akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen eylemde, müzenin yıkım kararının iptali talep edildi. Bugün ise Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komitesi, müze ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı.
ÖDÜLLÜ İLK MÜZE
Antalya Arkeoloji Müzesi, 1964 yılında düzenlenen bir yarışmada birincilik ödülünü kazanan Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler tarafından tasarlanmış olup, Türkiye’de yarışmayla elde edilen ilk müze yapısı olma özelliğini taşımaktadır. Parçalı kütle kurgusu ile modüler planlaması, iç ve dış mekânlar arasındaki geçirgenlik ve sade tasarım dili, 20. yüzyıl ortası mimarlık anlayışının önemli bir örneğini oluşturmaktadır. 1988 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Özel Ödülü’nü kazanarak, toplumsal, kültürel ve estetik değerleriyle Türkiye modern mimarlık mirasının önemli bir parçası haline gelmiştir.
GÜÇLENDİRİLEBİLİR…
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, müze ile ilgili alınan son kararlar eleştirildi. Açıklamada, “Antalya Arkeoloji Müzesi, 2020 yılında gerçekleştirilen deprem performans analizlerinde riskli olarak belirlenmiştir. 2025 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, güçlendirme yapılsa dahi müzenin ihtiyacı karşılamadığı gerekçesiyle mevcut yapının yıkılacağını ve yeni bir müze inşa edileceğini duyurmuştur. Müze binasının kültür varlığı olarak tescili için Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na başvurulmuş, ancak tescil başvurusu ‘yapının kültür varlığı niteliği göstermediği’ gerekçesiyle reddedilmiştir. Karara itiraz etmek için Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na başvuru yapılmıştır. Kültür varlığı niteliğindeki yapıların, güncel yapısal değerlendirme bilgisi ve deprem riski altında, yönetmeliklerde tanımlanan yapısal güvenlik koşullarını sağlamaması oldukça doğaldır. Ancak bu durum, mimari mirasımızın yok edilmesi için bir gerekçe olarak sunulamaz” ifadelerine yer verildi.
YAPISAL İYİLEŞTİRME YAPILABİLİR!
Açıklama, günümüz gelişmiş hesaplama yöntemleri ve yapısal test teknikleri sayesinde yapıların taşıyıcı sistem analizlerinin hassas bir şekilde gerçekleştirilebileceğine ve malzeme teknolojisindeki ilerlemelerle yapısal iyileştirme ve güçlendirme çalışmalarının minimum müdahale ile etkili çözümler sunabileceğine dikkat çekti. Daha sonra şu görüşlere yer verildi:
“Modern mimarlık mirasımızın daha güvenli hale getirilmesi ve günümüz ihtiyaçlarını karşılayabilmesi adına özgünlük ve bütünlüklerin zedelenmeden akılcı yapısal çözümlerle uygun müdahale teknikleri sunulabilir. Antalya Arkeoloji Müzesi, ödüllü bir yapı olarak sahip olduğu mimari değerinin yanı sıra, kent ve müzecilik tarihi ile ilişkili sosyo-kültürel özellikleriyle toplumsal hafıza değeri taşımaktadır. Yapının kültür varlığı niteliğini oluşturan özgün değerlerinin korunarak yaşatılması amacıyla, güncel yönetmeliklere uygun şekilde güçlendirilmesi ve özgün mimari nitelikleri esas alınarak restorasyonu mümkündür. Koruma alanında faaliyet gösteren, farklı disiplinlerdeki uzmanları ve bilimsel komiteleri ile bu metni hazırlayan kurum ve derneklerin, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin korunması için çalışmalara destek olabileceği ve yapının yıkılmadan korunabilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarına katkı sunmaktan memnuniyet duyacağı bilgilerinize sunulmaktadır.”