Antalya Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin en köklü arkeoloji müzelerinden biri olup, 53 yılı aşkın bir süredir hizmet vermektedir. 1972 yılında açılan bu yapı, Türkiye’de yarışma ile inşa edilen ilk müze olma özelliği taşıyor. Ancak, mevcut binanın yıkılarak yerine yeni bir müze yapılması kararı, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Müzenin korunması için yapılan tescil başvurusu da olumlu sonuçlanmadı.
MALİYETİ 2,5 MİLYAR TL
Antalya’daki Arkeoloji Müzesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Her gün yüzlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan müze, yıkım tartışmalarıyla da gündemde. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, geçtiğimiz ay düzenlenen proje tanıtım toplantısında mevcut yapının deprem riski taşıdığı gerekçesiyle yıkılacağını ve yerine yaklaşık 2,5 milyar TL maliyetle yeni bir müze inşa edileceğini duyurdu. Bu açıklamanın ardından çeşitli eleştiriler gündeme geldi.
BAKANLIĞA ÇAĞRI
Yıkım kararı sonrası, müze gündemi ile bir araya gelen meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, müzenin yıkılmasına karşı duruş sergiledi. Erken saatlerde müze önünde bir araya gelen uzmanlar ve vatandaşlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na binanın korunarak restore edilmesi için çağrıda bulundu. Ayrıca, müzenin turizm sezonunda yıkılacak olması da tepkilere yol açtı.
RESTORE YAPILSIN
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gül Işın, yaptığı açıklamada, “Burada toplanmamızın nedeni sadece bir binanın yıkımını engellemek değil, aynı zamanda Antalya ve ülkemizin kültürel mirasına sahip çıkmaktır. Bu yapı sıradan bir bina değildir ve yok edilmesine izin vermek istemiyoruz. Antalya Arkeoloji Müzesi’nin mevcut yapısının korunarak, günümüzün teknik imkanlarıyla restore edilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
TARİHSEL BİR YIKIM
Işın, müze binasının mimarlık tarihindeki önemine dikkat çekerek, “Bu yapı, Türkiye’de mimarlık tarihinin önemli bir parçasıdır. Ulusal bir mimarlık yarışmasında ödül kazanmış bir eser olan bu bina, sadece Antalya’ya değil, tüm Türkiye’ye mimari kimlik kazandırmıştır. Bu tarihi binanın yıkılması, fiziksel bir kaybın ötesinde, kültürel ve tarihsel bir yıkımdır. Müze, doğal ışık ve havalandırma unsurlarını modern yorumlarla birleştiren Akdeniz mimarisinin önemli bir örneğidir. 1988 yılında Ankara Konseyi’nden ‘Van Müzesi’ belgesi almıştır” dedi.
HABERSİZCE OLMASI KABUL EDİLEMEZ
Işın, yıkım hazırlıklarının hızlandığı bir süreçte, güvenlik ve yapı bütünlüğü açısından ciddi riskler oluşturan işlemlerin habersizce gerçekleştirilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Tavan asansörünün çalıştırılması gibi müdahalelerin, yapının hassas dokusuna geri dönülemez zararlar verebileceğini vurguladı.
BİNA KORUNABİLİR
İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, “Müzenin yalnızca deprem gerekçesiyle yıkılması doğru değil. 2020 yılında binada bir deprem performans çalışması yapılmış, ancak bu konuda kamuoyuna bilgilendirme yapılmamıştır. Raporun içeriğini bilmiyoruz. Eğer güvensiz çıkmışsa bile, bu yıkılacağı anlamına gelmez. Güçlendirme çalışmaları ile bina korunabilir. İki katlı olması, güçlendirme çalışmalarının maliyetini de azaltır” açıklamalarında bulundu.
ÇOK KONUŞULACAK İDDİA
Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, müze ile ilgili dikkat çeken bir iddiada bulundu. Kent Konseyi’nde yapılan toplantıda, “Müzenin yapım aşamasında ödül alan projenin tam olarak uygulanmadığı yönünde sık sık şikâyetler alıyoruz. Bu durum doğru olabilir mi? Kamuoyunun bugüne kadar değişikliğe uğramış bir projeye mi inandığı sorgulanmalı. Bu konunun aydınlatılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
