Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Çakırlar bölgesinde, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hayata geçirilmesi planlanan 4 bin 574 konutluk proje, kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. Tarım alanları, yeraltı su seviyesi ve taşkın riski gibi unsurlar göz önüne alındığında, projenin çevresel etkileri, altyapı kapasitesi ve planlama süreci eleştiri konusu oldu. Şehir Plancıları, Çevre Mühendisleri ve İnşaat Mühendisleri gibi çeşitli meslek odaları, projeye karşı çıkmakta birleşti.
MESLEK ODALARI DAHİL EDİLMELİ
Meslek odaları, Çakırlar bölgesinin bataklık yapısı, yüksek yeraltı su seviyesi ve sel riski dolayısıyla yoğun konutlaşmaya uygun olmadığını vurguladı. TOKİ’ye ve ilgili kamu kuruluşlarına çağrıda bulunan bu odalar, bilimsel etütlerin şeffaf bir biçimde paylaşılmasını ve yerel yönetimlerin ile uzman kuruluşların sürece dahil edilmesini talep etti. Aksi takdirde projenin, can güvenliği ve kamu kaynakları açısından ciddi tehditler oluşturabileceği ifade edildi.
CHP ANTALYA: BATAKLIĞA KONUT OLMAZ
Siyasi arenada ise CHP Antalya İl Başkanlığı, Çakırlar’da bir basın toplantısı gerçekleştirdi. “Bataklığa TOKİ yapılmaz” sloganıyla yapılan açıklamada, bölgenin doğal yapısına aykırı bir planlamanın gelecekte telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açabileceği dile getirildi. CHP temsilcileri, konut ihtiyacının kabul edilebilir olduğunu ancak bunun doğru yer, doğru planlama ve katılımcı bir süreç ile gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek projeye itiraz etti.
CEM KOTAN: BİR KERE DAHİ KAPIMIZI ÇALMADILAR
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Çakırlar TOKİ projesine yönelik eleştirilerini dile getirdi. Kotan, “Bir kere bile kapımızı çalmadılar. Oysaki sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesi gerekirdi. Kurumların birbiriyle uyumlu çalışabilmesi açısından bizden görüş alabilirlerdi” diyerek yerel yönetimlerin tamamen devre dışı bırakıldığını vurguladı.
DOĞRU ALANA KONUT YAPILMALI
Başkan Kotan, bölgeyi detaylı bir şekilde incelediğini belirterek endişelerini sert bir dille ifade etti. “TOKİ konutlarının yapılacağı yere kuşbakışı baktım, ‘eyvah’ dedim. Orası bataklık. En küçük bir selde, en ufak bir yağmurda o konutların durumunu düşünemiyorum” diyen Kotan, konut üretimine karşı olmadıklarını ancak bu konutların depreme ve doğa koşullarına dayanıklı olmasının önemine dikkat çekti. “Bizimle görüşülseydi fikirlerimizi söylerdik” diyerek sürecin hem teknik hem de demokratik açıdan ciddi eksiklikler taşıdığını ifade etti.
