Antalya Kent İzleme Platformu tarafından, yıkılması planlanan Antalya Müzesi hakkında çevrimiçi bir panel düzenlendi. “Antalya Müzesi neden ve nasıl korunmalı?” başlıklı bu etkinlikte, alanında uzman isimler bir araya geldi. Panelin moderatörlüğünü Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Kurulu Üyesi Av. Tuncay Koç üstlendi. Katılımcılar arasında ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Mimar Doç. Dr. Pınar Aykaç, Akdeniz Üniversitesi’nden Arkeolog Prof. Dr. Gül Işın, Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Dr. Sevgi Temiz ve İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan yer aldı. Panelde, Antalya Müzesi’nin yıkımının değil, güçlendirilerek korunmasının gerektiği konusunda ortak bir görüş oluştu.
180 MİLYON TL ÇÖPE Mİ GİDECEK?
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün’ün haberine göre, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, müze binasının yıkılması halinde ortaya çıkacak kamu zararına dikkat çekti. Akdoğan, “En büyük sorunlarımızdan biri binalarımızı zamanında bakım ve onarımdan geçirmememiz. Yeni yapılacak müze binasının maliyetinin 2 ila 2,5 milyar TL’ye ulaşacağını duyduk. Zemin artı 1 katlı bu müzenin mevcut haliyle güçlendirilmesi mümkündür. Bakanlık tarafından açıklanan müze tarzı yapıların metrekare maliyeti ise yaklaşık 39 bin 500 TL. Ayrıca müzenin yanında yeni yapılan ve yaklaşık 180 milyon TL’ye mal olduğu belirtilen 4500 metrekarelik alanın da yıkılacağı iddiaları var. Burası yıkılacak mı, yıkılmayacak mı? Yıkılırsa 180 milyon TL çöpe mi atılacak? Bilmiyoruz.” şeklinde konuştu.
YIKIMDA ISRAR ETMEK DOĞRU DEĞİL
Müzenin deprem riski gerekçesiyle yıkılmasının gündeme geldiğini belirten Akdoğan, bu konuda bilimsel bir raporun henüz kamuoyuyla paylaşılmadığını vurguladı. “Burası gerçekten riskli mi, değil mi? Bu da net değil. Meteoroloji binasının da riskli olduğu konuşuluyor ama ona dair de bir açıklama yok. Ayrıca yeni yapılacak müzenin ihalesinin kimin elinde olduğu ve bu süreci kimin yürüttüğü de bilinmiyor. Daha farklı senaryolar mümkünken yıkımda ısrar etmek doğru değil” dedi.
ANTALYA’YA TEK BİR MÜZE YETMEZ
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gül Işın ise Antalya’nın Türkiye’nin en fazla arkeolojik sit alanına sahip kentlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Işın, “Kentte yılda yaklaşık 30 arkeolojik kazı yürütülüyor. Bu da demek oluyor ki Antalya’da eser girdisi hiç durmuyor. 12 ay boyunca kazılar devam ediyor. Yani biz sadece yeni bir müzeye değil, birçok yeni müzeye ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut müze bu zenginliği tek başına barındıramaz. Antalya Müzesi, yapıldığı dönemde Türkiye genelinde yalnızca 3-4 büyük arkeolojik kazı varken planlanmıştı. Bugün ise tablo çok farklı” ifadelerini kullandı.
NEDEN BU KADAR ACELE EDİLİYOR?
Mevcut müzenin birçok insanın hatıralarında yer ettiğini belirten Işın, “Bu sadece bir yapı değil. Hatıralarımız ve kültürel mirasımız var. Aynı zamanda arkeologlar için çok kıymetli bir yer. Akademik toplantılar, bilimsel etkinlikler burada gerçekleştirildi. Yıkım gerekçesi olarak deprem riski öne sürülüyor ama beş yıldır bu riskle yaşıyoruz. Neden bu kadar acele ediliyor? Neden telaşla karar veriliyor?” diye sordu.
AVM YERİNE KÜLTÜR MEYDANI YAPILMALI
Eserlerin konteynerlerde muhafaza edilmesinin son derece sakıncalı olduğunu belirten Işın, “Eğer yeni bir müze yapılacaksa önce orası bitirilmeli, eserler güvenli bir şekilde taşınmalı. AVM yerine kültür meydanı yapılmalı. Bu eserlere ancak böyle bir alan yakışır” dedi.
BURASI BİZİM ÜNİVERSİTEMİZ GİBİ
Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Dr. Sevgi Temiz, Antalya Müzesi’nin yalnızca bir sergi alanı değil, mesleki anlamda bir okul gibi olduğunu ifade etti. Temiz, “Bu müze 60 yıla tanıklık etti. Sadece arkeologlar için değil, halk için de özel bir yer. Ödüllü bir yapı. Üyelerimizin çoğu burada çalışıyor. Elbette yeni bir bina istiyoruz ama mevcut yapının yıkılmasını istemiyoruz. Çatının akması, tuvalet sorunları, sızıntılar… Bunlar bakım ve onarımla çözülebilir şeyler. Neden yapılmıyor?” diye sordu.
GÜVENLİĞİ NASIL SAĞLANACAK
Yeni yapılacak müzenin mevcut yapıyla benzer boyutlarda olacağı ve otoparkının dahi olmayacağının ifade edildiğini hatırlatan Temiz, “Bu şartlarda yıkım mantıklı değil. Ayrıca 100 binden fazla eserin konteynerlere yerleştirilerek bekletileceği belirtiliyor. Bu ne kadar sağlıklı? Bu eserlerin güvenliği nasıl sağlanacak? Yeni müze inşa edilebilir ama önce mevcut müze tamamlanmalı, sonra taşıma yapılmalıdır” dedi.
DÖNEMİN KÜLTÜREL MİRASIDIR
ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Doç. Dr. Pınar Aykaç, Antalya Müzesi’nin erken Cumhuriyet döneminde inşa edilen önemli kültür yapılarından biri olduğunu vurguladı. Yapının korunabilir olduğunu söyleyen Aykaç, “Yapısal güçlendirme mümkündür. Amerika’da ve Avrupa’da birçok müze bu yöntemle korunuyor. Yeter ki böyle bir irade olsun” şeklinde konuştu. Panelin sonunda katılımcılar, Antalya Müzesi’nin hem mimari hem de kültürel açıdan korunması gereken bir yapı olduğunu belirterek “acele değil, katılımcı ve şeffaf bir süreç” çağrısında bulundu.
