Diyabet, genellikle iki ana türde sınıflandırılmaktadır: erken yaşlarda ortaya çıkan Tip 1 ve yetişkinlerde daha yaygın görülen Tip 2.
Yetişkinlerde görülen Tip 1.5 diyabet, bağışıklık sisteminin pankreasta insülin üreten hücrelere saldırması sonucu insülin üretiminin yavaş yavaş azalmasıyla karakterizedir.
Bu tür, başlangıçta sinsi bir şekilde ilerlediği için sıkça Tip 2 diyabet ile karıştırılmakta ve tanısı gecikebilmektedir.
Uzmanlar, bu diyabet türünün erken teşhis edilmesinin ve etkili tedavi yöntemlerinin uygulanmasının kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekmektedir.
TİP 2 DİYABET GİBİ YAVAŞ İLERLİYOR
Tip 1.5 diyabet, bağışıklık sisteminin neden olduğu insülin üretimindeki azalma ile ortaya çıkan bir durumu ifade eder.
Başlangıç aşamasında Tip 2 diyabet gibi yavaş bir seyir izleyen bu durumda, zamanla insülin ihtiyacı artma eğilimi göstermektedir.
Yaşam tarzı değişiklikleri hastalığın seyrini durdurmakta yeterli olmayabilir; bu süreçte bağışıklık sisteminin rolü belirleyici olmaktadır.
BELİRTİLERİ
Tip 1.5 diyabetin belirtileri, Tip 1 ve Tip 2 ile benzerlik göstermekte, fakat daha yavaş geliştiği için fark edilmesi güç olabilmektedir.
Belirgin belirtiler arasında:
– Sık sık susuzluk hissi ve idrara çıkma ihtiyacı
– Belirgin kilo kaybı
– Görme bulanıklığı, sürekli yorgunluk ve halsizlik yer almaktadır.
Başlangıçta insülin kullanımı gerekmeyebilir; ancak zamanla insülin ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir.
Belirtilerin sinsi bir şekilde ilerlemesi, göz ardı edilmesine yol açabilir ve tanının gecikmesi durumunda komplikasyon riski artmaktadır.
ERKEN TANI YAŞAM KALİTESİNİ KORUYOR
Tip 1.5 diyabet, Tip 1 ve Tip 2 diyabet arasında yer alan, yetişkinlerde görülen ve bağışıklık sistemi ile ilişkili bir türdür.
Belirtileri sinsi bir şekilde geliştiği için fark edilmesi zor olsa da, düzenli sağlık kontrolleri ve uygun testlerle erken tanı konulabilmektedir.
Erken teşhis ve etkili tedavi, yaşam kalitesinin korunmasına büyük katkı sağlamaktadır.
