CHP Antalya Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Cavit Arı, Antalya’nın Demre ilçesindeki kıyı şeridiyle ilgili devam eden hukuki süreçlere dikkat çekmek üzere Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a soru önergesi sundu. Arı, Danıştay’ın kesinleşmiş kararına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu yeni planın yargı kararını göz ardı ettiğini ifade ederek, “Turizm Bakanı, halkın kullanımına sunulması gereken kıyı şeridini otellere tahsis ediyor” dedi.
“MAHKEME KARARINA RAĞMEN KIYI ŞERİDİ OTELLERE TAHSİS EDİLDİ!”
Cavit Arı, Demre sahil bandındaki ilk 50 metrelik kıyı şeridinin büyük bir bölümünün Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından otellere tahsis edilmek istendiğini ve bu durumun hukuki olarak kabul edilemez olduğunu vurguladı. Önceki mahkeme kararına göre, kıyı şeridinin ilk 50 metresinin halkın kullanımına açık park, yeşil alan ve yaya yolu olarak planlanması gerekiyordu. Ancak, Bakanlık, bu süreci beklemeden 23 Ağustos 2024 tarihinde yeni bir plan değişikliği yaparak yalnızca 15 metrelik bir gezinti yolu bırakmış, kalan 35 metrelik kısmı ise otellere tahsis etmeyi onaylamıştır.
“HALKIN KIYISI İHLAL EDİLİYOR, RANT GÖZETİLİYOR”
Arı, “Bu iktidar, hukuku yalnızca işine geldiğinde hatırlıyor. Mahkemeler defalarca, kıyılar halkındır dedi. Belediyemiz kamu yararına bir plan teklifi sundu, fakat Kültür ve Turizm Bakanlığı, halkın malı olan bu yerlerde 50 metrelik kıyı bandını yok sayarak rantı ön plana çıkarıyor” şeklinde konuştu.
FİNİKE DAĞLARI DELİK DEŞİK OLDU
Bu durumun yalnızca Demre’nin değil, tüm Türkiye’nin sorunu olduğuna dikkat çeken Arı, “Finike’de taş ocakları yüzünden dağlar delik deşik oldu. Üçağız’da halkın faaliyet gösterdiği yerler kiraya verildi ama halk direndi ve orayı kurtardı. Şimdi benzer bir durum Demre sahilinde yaşanıyor. Çevreye, ormanlara, zeytinliklere ve su kaynaklarına zarar veriliyor” dedi.
“YETKİ GASPI” ELEŞTİRİSİ
Arı, Turizm Bakanlığı’nın, belediyenin ruhsat vermemesi durumunda süreci Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü üzerinden yürütmesini “açık bir yetki gaspı” olarak değerlendirdi. “Bu, hukuk devletiyle yönetilmeyen bir anlayışı gösteriyor” diyen Arı, iktidarın halkın ve doğanın haklarını hiçe sayarak rant peşinde koştuğunu savundu.