Kış mevsiminde öksürük, ses kısıklığı ve boğaz kuruluğu genellikle basit bir soğuk algınlığının izleri olarak algılanıyor. Ancak uzmanlar, bu yılki durumu farklı değerlendiriyor: Sessiz reflü vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor.
Mide yanması ya da ekşime olmadan gelişen bu durum, uzun süre devam eden boğaz sorunlarının aslında sindirimle ilgili olabileceğini gösteriyor. Reflünün klasik belirtilerinin görülmemesi, tanıyı zorlaştırmakta ve pek çok kişinin yanlış yönlendirilmesine sebep olmaktadır.
Bu nedenle uzmanlar, kış aylarında artan boğaz şikayetlerinin yalnızca enfeksiyon belirtisi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguluyor.
BELİRTİLER BOĞAZDA ORTAYA ÇIKIYOR
Sessiz reflü durumunda mide asidi yemek borusuna çıkar, fakat kişi bunu yanma hissi olarak hissetmez. Tahriş, daha çok boğaz bölgesinde meydana geldiği için durum çoğunlukla solunum yolu rahatsızlıklarıyla karıştırılmaktadır.
Uzmanların belirttiğine göre, sessiz reflünün en belirgin belirtileri şunlardır:
• Devamlı boğaz temizleme isteği
• Kuru ve geçmeyen öksürük
• Sabahları ses kısıklığı
• Boğazda doluluk veya takılma hissi
• Gece artan boğaz kuruluğu
• Yutkunmada zorluk
Bu belirtiler haftalarca sürebildiğinden, birçok kişi durumu “kış sonrası öksürük” ya da “soğuk algınlığının kalıntısı” olarak yorumlayabiliyor. Bu da hastalığın sessizce ilerlemesine yol açmaktadır.
KIŞIN DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Soğuk hava, kapalı alanlarda geçirilen uzun süreler ve düzensiz yemek saatleri, sessiz reflüyü artıran başlıca faktörler arasında yer alıyor. Uzmanlar, özellikle yatmadan önce tüketilen sıcak çay, kahve, çikolata ve hamur işlerinin boğaz dokusunu hassaslaştırdığını belirtiyor.
Kış aylarında artan öksürük ve boğaz kuruluğunun bir kısmının, aslında üst solunum yolu enfeksiyonu değil, fark edilmeyen reflü etkisi olabileceği ifade edilmektedir.
ASTIM VE ALERJİYLE KARIŞTIRILABİLİYOR
Sessiz reflü, özellikle çocuklar ve genç yetişkinler arasında sürekli öksürük nedeniyle sık sık astım veya alerji ile karıştırılmaktadır. Mide asidinin boğaza ulaşması, solunum yollarında hafif bir tahrişe neden olarak benzer belirtiler oluşturabiliyor.
Uzmanlar, “Geçmeyen öksürük mutlaka akciğer hastalığı anlamına gelmez. Reflü de benzer şikayetlere yol açabilir.” şeklinde uyarıda bulunmaktadır.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Sessiz reflü, çoğunlukla günlük alışkanlıklarla tetiklendiği için tedavinin büyük bir kısmı evde yapılacak basit düzenlemelerle başlayabilir. Uzmanlar, özellikle akşam saatlerinde yapılan hataların boğazdaki tahrişi artırdığını vurguluyor.
Uzmanların önerdiği bazı adımlar şunlardır:
• Yatmadan 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakmak
• Akşam saatlerinde yağlı, çikolatalı ve ağır yiyeceklerden kaçınmak
• Yatak başını hafifçe yükseltmek
• Çok sıcak içecekleri hızlı bir şekilde tüketmemek
• Gün boyunca az ama sık öğün yemek
• Kapalı alanlarda uzun süre öne eğilerek çalışmaktan kaçınmak
Bu alışkanlıklar, boğazdaki tahrişi azaltarak şikayetlerin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
TEDAVİ GECİKİRSE SORUN BÜYÜYOR
Tedavi edilmeyen sessiz reflü, zamanla ses tellerinde ödem, kronik boğaz tahrişi, sürekli boğaz temizleme alışkanlığı ve yutkunma zorluğu gibi sorunlara neden olabiliyor. Uzmanlar, uzun süren boğaz şikayetlerinin hafife alınmaması gerektiğini, erken tanının hem tedaviyi kolaylaştırdığını hem de yaşam kalitesini belirgin şekilde artırdığını ifade ediyor.




