Muratpaşa Belediyesi, emlak vergisi değerlerine ilişkin yapılan son yasal düzenlemelere karşı çıkarak, bu değişikliklerin belediyelerin gelirlerinde önemli kayıplara yol açacağını ve yerel hizmetleri olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Belediyeden yapılan açıklamada, “Maçın 90’ıncı dakikasında kural değiştiren bu yaklaşım, Türkiye’de ilçe belediyeciliğini fiilen olanaksız hale getirmiştir” ifadeleri yer aldı.
“BELEDİYELERİN GELİRLERİ DÜŞÜRÜLÜYOR”
Açıklamada, emlak vergisi değer artışının ekonomik gerçeklerden uzak, yapay kısıtlamalara tabi tutulduğu savunuldu. Muratpaşa Belediyesi, “Ülkemizdeki yüksek enflasyon koşullarında vatandaşların nefes almasını sağlayan her adım değerlidir. Ancak gerçek sorun, vergi sisteminin adaletsiz ve tutarsız yapısıdır. Bir taşınmazın piyasa değeri enflasyon nedeniyle 8-10 kat artarken, bu artışın yalnızca iki katla sınırlandırılması, mali mantık ve piyasa gerçekleriyle bağdaşmıyor.” şeklinde görüş belirtti.
Ayrıca, Motorlu Taşıtlar Vergisi, pasaport harçları, KDV ve akaryakıt vergisi gibi birçok kalemin artırıldığına dikkat çekilirken, yalnızca belediyelerin gelirlerinin düşürülmesinin haksız olduğu ifade edildi.
“EMLAK VERGİSİ, BELEDİYELERİN ÖZ GELİRLERİDİR”
Muratpaşa Belediyesi, emlak vergisinin belediyelerin öz gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturduğunu belirterek, yapılan düzenlemenin yatırım programlarını kısıtlayacağını ve mevcut projelerin tamamlanma riski taşıyacağını kaydetti. Gelirlerin enflasyon karşısında zaten azaldığı, yeni düzenlemeyle reel kaybın daha da büyüyeceği vurgulandı.
KADROLAR MI AZALTILACAK?
Belediye, gelirlerdeki düşüşün zorunlu kadro azaltmalarına, belediye şirketlerinde daralmaya ve istihdam kaybına neden olacağı uyarısında bulundu. Bu durumun yalnızca çalışanları değil, tüm kent sakinlerini etkileyeceği belirtildi.
“HİÇBİR BELEDİYE BU MALİ BASKI ALTINDA AYAKTA KALAMAZ”
Muratpaşa Belediyesi, düzenlemenin belediyeleri merkezi yönetime bağımlı hale getirdiğini ileri sürdü ve şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’nin hiçbir belediyesi, hangi partiden olursa olsun, böylesine ağır bir mali baskı altında ayakta kalamaz. Yerel hizmetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için mali çerçevenin ortak akılla yeniden oluşturulması gerekmektedir. Genel kamu iktidarının, ülkemizi derin bir ekonomik krize sürükleyen politikalarının mali yükünü ilçe belediyelerinin bütçelerini ortadan kaldırarak telafi etmeye çalışması son derece sorunludur. Muhalefet partilerinin de bu sürecin parçası olması, popülist siyasetin boyutlarını ve kamu yararını tehdit eden durumu gözler önüne sermektedir.”




