Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde düzenlenen “Antalya 2050 Vizyonu Arama Konferansı” başarıyla tamamlandı. Üç gün süren bu etkinlikte, Antalya’nın gelecek 25 yılına dair stratejik yaklaşımlar, katılımcıların ortak aklıyla değerlendirildi.
KENT PAYDAŞLARI KATILDI
ATSO’nun organizasyonunda gerçekleştirilen konferansa, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahipliğinde kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek kuruluşları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları katılım gösterdi. Konferans boyunca, tarım, turizm, ticaret/sanayi ve kentsel dönüşüm gibi dört ana başlık altında oturumlar düzenlendi. Bu oturumlarda, Antalya’nın nüfus artışı, göç, kaynak yönetimi, iklim değişikliği gibi konular bütüncül bir bakış açısıyla ele alındı.
“NASIL BİR ANTALYA İSTİYORUZ?”
Açılış konuşmasında, insan yaşamının sürdürülebilirliğine vurgu yapan Hacısüleyman, “Nasıl bir Antalya istiyoruz?” sorusunun önemine dikkat çekti. Bu soruların tek bir cevabı olmadığını, ancak tercih hakkının Antalya’da yaşayanlara ait olması gerektiğini ifade etti. “Kendi geleceğimizi yine Antalyalılar olarak biz belirlemeliyiz” dedi.
“ŞEHRİN RUHU KAYBEDİLECEK”
Konferansta, 2050’ye giderken Antalya’nın nasıl bir yol izlemesi gerektiği tartışıldı. Hacısüleyman, şehirleşme ile birlikte kültürün de düşünülmesi gerektiğini belirterek, aksi takdirde şehrin ruhunun kaybolabileceğini ifade etti. Tarım sektörünün artan sıcaklıklardan olumsuz etkilendiğini ve turizmin de kaynak baskısını hissettiğini vurguladı.
“TURİST SAYISI 5 KAT ATTI, KAYNAKLAR AYNI”
ATSO Başkanı, Antalya’nın 2000 yılında 1.7 milyon olan nüfusunun günümüzde 2.7 milyona ulaştığını hatırlatarak, bu durumun kaynakların 1 milyon kişiyle daha paylaşılmasına neden olduğunu belirtti. Su kaynaklarının artmadığını, ancak kişi başına düşen kaynakların azaldığını vurguladı. Ayrıca, 2000 yılında Antalya’ya gelen yabancı turist sayısının 3.4 milyonken, günümüzde 17 milyonun üzerine çıktığını açıkladı.
TAŞIMA KAPASİTESİNİ KONUŞMALIYIZ
Kaynakların yeni kullanıcılarla paylaşıldığını ifade eden Hacısüleyman, bunun turizmde geçici, göçte ise kalıcı bir etki yarattığını belirtti. Beş katlık artışa rağmen kaynaklarda benzer bir artış olmadığını söyleyen Hacısüleyman, Antalya’nın taşıma kapasitesinin bilimsel verilerle analiz edilmesi gerektiğini vurguladı.
“25 YILDA ÇOK KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM YAŞANACAK”
Dijital platformların son 25 yılda büyük değerlere ulaştığına dikkat çeken Hacısüleyman, önümüzdeki 25 yılda daha köklü dönüşümlerin yaşanabileceğini belirtti. Otonom araçlar, dikey tarım gibi konuların tartışıldığı konferansta, gelecekte yaşanacak sorunların çözümüne yönelik adımların atılması gerektiği ifade edildi.
İklim değişikliğinin günlük hayatın bir gerçeği haline geldiğini belirten Hacısüleyman, altyapı sorunlarının yanı sıra bireysel sorumlulukların da sorgulanması gerektiğinin altını çizdi. Antalya’nın geleceğinin, bilinçli ve sürdürülebilir bir planlamayla güvence altına alınabileceğini vurguladı.
ANTALYA 2050 VİZYONU NE OLACAK?
Konferans sonunda Antalya’nın 2050 yılına dair yol haritası sürdürülebilirlik, çeşitlendirilmiş ekonomi ve akıllı şehircilik ekseninde oluşturuldu. Antalya’nın kültür, sanat ve eğitimdeki liderliğini sürdürmesi, çevre dostu dönüşümünü tamamlaması hedefleniyor. Dengeli ekonomik yapısıyla iklim göçüne karşı dirençli bir marka şehir kimliği kazanması planlanıyor.
YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK BİR ŞEHİR MODELİ
Vizyon kapsamında Antalya’nın, doğayla uyumlu ve kendi kendine yeten bir kalkınma modeli oluşturması amaçlanıyor. Teknoloji odaklı ticaret ve sanayi ile yüksek katma değerli ihracat yapmasının hedeflendiği Antalya, iklim değişikliğine uyum sağlayan bir şehir olmayı planlıyor. Bu dönüşümle, Antalya’nın dünyanın en yaşanabilir şehirleri arasına girmesi bekleniyor.
Oturumların sonuçları doğrultusunda hazırlanan “Antalya 2050 Vizyonu Stratejik Yol Haritası Raporları”, ilgili kurumlarla paylaşılacak. Belirlenen stratejiler, ATSO iş birliğiyle somut projelere dönüştürülerek hayata geçirilecek.




