Pilotlar ve kabin memurları, mesleki gereksinimlerden dolayı yeşil pasaport talep etmektedir. Ancak bu konuda henüz herhangi bir yasal düzenleme gerçekleştirilmedi. Uluslararası uçuşlarda sıklıkla yurt dışına çıkan uçuş ekipleri, vize işlemlerine bağlı olarak uçuş planlarını düzenlemek zorunda kaldıklarını ve bu durumun zaman ve operasyonel kayıplara yol açtığını ifade ediyor. Bu sorun, hem bireyler açısından mağduriyetlere neden olmakta hem de havacılık sektörünün genel verimliliğini olumsuz etkilemektedir.
GRİ PASAPORT VE YEŞİL PASAPORT FARKI
Türkiye’de yaklaşık 1.2 milyon kişi, yeşil pasaportun avantajlarından yararlanıyor. Bu pasaport, Schengen ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkeye vizesiz giriş imkanı sunuyor. Öte yandan, pilotlar ve kabin memurlarının kullandığı gri pasaport, yani hizmet pasaportu, yalnızca devlet adına geçici görevle yurt dışına gönderilen kamu personeline veriliyor ve yalnızca görev süresince geçerli kalıyor. Gri pasaport, yeşil pasaportun sunduğu vize muafiyetinden faydalanma imkanı tanımıyor.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİNDEN ÇAĞRI
Havacılık sektörü temsilcileri ve sendikalar, pilotlar ve kabin memurlarına yeşil pasaport verilmesi için pek çok kez resmi başvuruda bulundu. Ancak bu talepler henüz bir yanıt bulmuş değil. Geçtiğimiz yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan bir yasa teklifi, 10 yıl fiilen çalışan serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlere yeşil pasaport verilmesini gündeme taşımıştı. Bu durum, havacılık sektörünün taleplerinin de benzer bir yasal çerçevede ele alınması gerektiği yönündeki beklentileri artırıyor.
MESLEKİ GÖREVİN RESMİ TANINMASI BEKLENİYOR
Uçuş ekipleri, gerçekleştirdikleri görevlerin resmi bir kamu hizmeti niteliği taşıdığını vurgulayarak, yeşil pasaport verildiğinde vize işlemlerinin azalacağını ve uçuş organizasyonlarının daha hızlı planlanabileceğini belirtiyor. Sektör, pilot ve kabin memurlarına yeşil pasaport verilmesi için bir düzenlemenin acilen hayata geçirilmesini bekliyor. Bu düzenlemenin gerçekleştirilmesi, hem uçuş ekiplerinin yaşadığı sıkıntıları gidermesi hem de Türk sivil havacılığının uluslararası operasyonel süreçlerine olumlu katkılar sağlaması açısından önem taşıyor.