Avustralya’da ortaya çıkan H3N2 virüsü, Avrupa’da hızla yayılmakta ve Türkiye için de bir tehdit oluşturmakta. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, bu virüsün klasik gribe göre daha hızlı yayıldığını ve risk gruplarında ciddi semptomlar yaratabileceğini ifade etti. Özlü, risk grubundaki bireylerin aşılanması gerektiğini belirtirken, hasta kişilerin temastan kaçınmalarını ve hijyen önlemlerine dikkat etmelerini önerdi.
Avustralya’da tespit edilen H3N2 virüsü, influenza A alt tiplerinden biri olarak dünya genelinde vaka sayılarında artışa neden olmaktadır.
Prof. Dr. Tevfik Özlü, bu virüsün klasik grip virüslerine göre daha hızlı bulaşabilme özelliğine sahip olduğunu ve bazı risk gruplarında daha ağır semptomlara yol açabileceğini dile getirdi.
Özlü, “H3N2 virüsü, bildiğimiz ve influenza A olarak adlandırdığımız tipik grip virüsüdür. Bu yıl Güney Yarım Küre’de başlayan bir salgın söz konusu. Avustralya’da meydana gelen virüs alt tiplemesi, farklı noktalarda yaklaşık yedi mutasyon geçirdi. Bu durum, virüsün bulaştırıcılık hızının normal grip virüsüne göre daha fazla olduğunu gösteriyor. H3N2 virüsü Kuzey Yarım Küre’ye geçti. Japonya ve İngiltere’de vakaların önemli bir kısmının bu virüsle bağlantılı olduğunu görmekteyiz. Bu salgının, normal grip virüsüne göre daha hızlı yayılacağı yönünde öngörüler mevcut. Şu an için ağır hastalık tablosu oluşturup oluşturmadığına dair kesin bir bilgi yok ama bulaşma hızının arttığına dair veriler var” açıklamasında bulundu.
Risk gruplarının aşılanması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Özlü, H3N2 virüsünün Türkiye’de de görülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. “Özellikle 5 yaş altı ve 50 yaş üstü bireylerde grip virüslerinin ağır seyrettiğini biliyoruz. Yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar, bebekler ve çocuklar bu açıdan iyi korunmalı. Mevcut grip aşıları, bu virüse karşı kısmen koruma sağlıyor. Ancak virüsün geçirdiği mutasyonlar, aşıların etkisini bir miktar zayıflatmış durumda. Yine de grip aşısı olanların ağır hastalık geçirmediği bilgisi bulunuyor. Aşılanmış bireyler daha iyi korunacaklar. Risk grubunda yer alıp henüz aşılanmamış olanlar aşılanabilirler. Ülkemizde influenza salgını henüz başlamış değil ama Avrupa’da sık görülüyor. Ülkemize gelmesi uzun sürmeyecek. Önümüzdeki günlerde böyle bir salgının ülkemizde de başlaması muhtemel” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Özlü, virüsün gribal enfeksiyon belirtileriyle benzerlik gösterdiğini belirtti. “Aşılanmanın yanı sıra, bu tür bir salgın riskini yönetmek için hasta kişilerin sosyal alanlara çıkmamaları, evde istirahat etmeleri, maske kullanmaları ve hijyene dikkat etmeleri gerekiyor. Avrupa’da izole edilen vakaların büyük bir kısmı H3N2 virüsü. Ülkemizin Avrupa ile olan yoğun iletişimi göz önüne alındığında, Türkiye’de bu virüsün izole olma olasılığı oldukça yüksek. Virüse karşı korunmak, solunum yolu viral enfeksiyonlarına karşı korunmakla benzerlik göstermektedir. Sağlıklı bireylerin, hasta kişilerle teması kesmesi önemlidir. Eğer çevrenizde gribal enfeksiyon belirtileri gösteren biri varsa, ateşi, burun akıntısı veya öksürüğü varsa mesafeyi korumak gerekir. Belirtiler arasında ateş, burun akıntısı, hapşırma, geniz akıntısı, vücutta halsizlik, kırgınlık ve baş ağrıları bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.




